Ne çok şey
yazılır, söylenir oldu kadın hakkında ve ne çok
acındırılır konumda görülür oldu kadın hemcinslerince. Kadını savunurken farkına varmadan, eziyor muyuz kendimizi acaba?
Son zamanlarda fazla kadın yazar okumamdan olsa gerek kadına dair çok mevzu okumuş bulunmakta, ve birşeyler yazma gereği hissetmekteyim. Kadın,
kadının erkekle eşit olması gerektiğini savunurken farkında olmadan eziyor aslında, ve hiçbir yerde hiçbir zaman bu eşitliğe ulaşılamadığını, erkeklerin kadınları hiç anlayamadığını vurgulaya vurgulaya kadına değersiz hissettiriyor kendini.
Kadın yalnız, kadın kavga edince daha çok üzülür, kadının dediği değil erkeğin dediği olur ve daha bir çoğu..
Reddediyorum, evet katılmıyorum. Çoğu konuda pozitif düşünüldüğünde ve
SEVGİ olduğunda dengeli hale ulaşılabileceğine inanan ben bu konuda da aynı şeyi düşünmekteyim. Kadın ezikliğine biraz da kendi sebep oluyor. Şunu da belirtmek istiyorum, bu söylediklerim kadın-erkek eşittir deyip, kadının ezikliğinin hiç sonlanmadığını söyleyenler yani kadının olması gereken yerin farkında olanlar için. Belki de kadınlar hemcinslerine destek olabilse kadının değeri %50 daha artacak. Elif şafak'ın Firarperest'te dediği gibi '
Kız çocukları masallardan sadece 'güzel' ve 'prenses' olmaları gerektiğini değil, rekabeti de öğrenir.' çocukluktan başlıyoruz hemcinslerimizle yarışmaya. Öyle değil mi hakikaten? Ve sonrasında gerek okul hayatında, gerekse iş hayatında kadınların birbirini çekememe durumu daha yüksektir. Kadınlar birbirinin kuyusunu kazmaya çalışmasa herşey daha güzel olacak diye düşünüyorum..
Dostça kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder