Hani zamanın çabuk geçmesinden, zaman yetiremediğimizden yakınırız ya hep, Rabb de duyar, bilir kulunu. Ve kuluna fırsatlar sunar. Der ki size öyle zamanlar veriyorum ki, aylarca ibadet ederek kazanacağınız sevabı bir namazla, senelerce ibadet ederek alacağınız sevabı bir oruçla veriyorum, yeter ki siz çabalayın, yeter ki siz bana bir adım atın. İşte o kıymetli zamanların içindeyiz, Receb-i Şerif ayındayız. Bazen unutuyoruz, farkına varamıyoruz sahip olduklarımızın. Şükür sebebi Rabb'in bize hediye ettiği bu zamanların şükrünü de zamanın kıymetini bilerek yapabiliriz ancak diye düşünüyorum.
Hep diyoruz, deriz de zaten bir şeyler yapmalı diye. Ama hayat buna müsaade etmemek için olanca gücüyle üstümüze geliyor, hep gelecek. Bizim de onun üstüne gitmemiz gerekiyor o halde. Bu konuda zorlanmadığını iddia eden var mıdır bilmiyorum. E işte daha iyi ya bu zorluğa karşı yaptığımız en ufak şey değer kazanacaktır. Yan apartmandaki sevdiğiniz kişinin size kolayca gelmesi mi sizi daha mutlu eder, yoksa kilometrelerce ötedeki bir sevdiğinizin yolları aşıp gelmesi mi? Cevabı hepimiz biliyoruz, öyleyse O'na zorlukla gitmeyi başarabilme duasında olalım.
Receb-i Şerif ayında ne yapmalıyız, ne yapmamalıyız bunlardan bahsedecek değilim, bunlara ulaşma imkanımız çok artık. Ben sadece hissettiğim duyguları hissettirmek istedim. Ve bir de belki bir hatırlatıcı.
Cumamız hayr olsun inşallah.
O'nunla olasınız.
O'na koşasınız.
Dua ile..
2 yorum:
dua ile...
geç gördüm ben bunu.. Allah razı olsun.
inşallah hakkıyla yaşayabiliriz bu güzel zamanları.
dua ile :))
Yorum Gönder