15 Ocak 2013 Salı

Hız Çağında: 'yavaşa övgü'

 Hediye aldığınız kitabı sahibine iletmeden altını çizerek, not alarak okumayı sever misiniz?

 Belki bencilliktir bu, benim dikkatimi çeken yerler senin de dikkatini çeksin der gibi. Belki de ortak noktalarda buluşma çabasıdır bu, 'aynı cümleyi aynı düşüncelerle mi okuyacağız acaba' merakından sonucudur. 
  Ben severim. Sevdiklerimi kitap hediye etmeyi sevdiğim kadar, not alarak okumayı. Özlemimi gidermek gibi, sohbet etmek gibi, üzerinde konuşmak istediğin bir konuyu not düşmek gibi. 


   Kemal Sayar kitaplarından sonraki hislerim bi' hayli karışık oluyor: hüzün, farkındalık, umut, merak. K.Sayar'ın modern çağ eleştirisi günümüzden yakınıp yakınıp 'bu dünyada yaşanmaz' der gibi değil de, eleştirisini yaptıktan sonra her birey bunları düşünse ve uygulasa mutluluk kaçınılmaz der gibi. Bu sebepten onun yazdıklarını sevişim sanırım.
    Modern hayatın bize getirdiği 'hızlı olursan kazanırsın' düşüncesinin hayatımızı nasıl manasızlaştırdığının, bunun ilişkilerimize, aile hayatımıza, okumalarımıza, 'boş vakit' anlayışımıza nasıl yansıdığını fark ettiriyor K.Sayar; ve 'usul asildir'in farkına vardırıyor.

   Yine farkındalıklar kazandım; olduğum yerde tam olarak orada olmaya, telefonun, internetin beni parçalamamasına özen göstermem gerektiğinin farkındayım:
'Aslında bütün parçalarımızla bir yerde değiliz, parça parça orada ve buradayız.'

Çocuklara dair bir şeyler öğrenmenin önemini hatırladım. Kardeşimde de gördüğüm:
'Çocukların hayal gücü zayıflıyor ve medyanın kendilerine sunduğu imajlarla sınırlı kalıyor.'

Nasıl bir yaşam alanı düşüncemi şekillendirmeme katkıda bulundu:
'Evin içinde de televizyonun uğultusunun, bilgisayarın vızıltısının dindiği 'kurtarılmış' anlar olmalıdır.Evlere ve okula 'yavaşla' tabelaları asabiliriz.'

'Romanın ahlâki meseleleri yok artık; roman 'kalbin kendi çelişkileri'nden beslenmiyor.'
-bununla ilgili bir yazı yazmak istiyorum-

Ve tabii yeni şahsiyetlerle tanıştım. Fikrine saygı duyguduğun/sevdiğinin kişilerin bahsettiği kişiler de önemlidir ya; K.Sayar'ın andığı şahsiyetleri merak ediyorum. Ve bu kadar çok insanı, kitabı, araştırmayı bilmesine gıpta ediyorum.

Tefekkürlü okulamalarınız olsun.
Hoşça bakın zatınıza. 

Dipnot: Kendisi ile yapılan bir sohbet, bu kitabından da bahsetmiş.

                               

15 yorum:

Adsız dedi ki...

kendim altını çizerek kitap okumadığım halde ki bu biraz da alışkanlık meselesi bence ama altını çizerek kitap okuyanlara hep gıpta etmişimdir ve bir arkadaştan kitap ödünç aldığımda ilk baktığım yerler altı çizili yerler oluyor, hangi cümleler dikkatini çekmiş merak ediyorum :) bu cümleleri okumak keyif veriyor.

Delibu! dedi ki...

men de boor;
Aslında bu altı çizili yerler insanın zihnini yansıtan şeyler olduğu için, insanı çözümlemek bile mümkün bu satırlardan ^^ bunu merak etmek de doğal oluyor haliyle.


Deli Anne dedi ki...

Yavaşlamak.. çokça ihtiyaç var.. Ben bu YaVAŞLAMA HAREKETİNİ ÇOK CİDDİYE ALIYORUM

(caps açılmış afedersin)

Delibu! dedi ki...

Deli Anne;
Evet ciddiye almalı yoksa zaman nasıl geçti anlamadım deyip duruyoruz.

yavaş ve dolu zamanlarla ^^

Zeynebi dedi ki...

Kemal Sayar'la tanışmam senin vesilenle olmuştu.Bu yüzden sana ne kadar teşekkür etsem az.Allah razı olsun..Gerçek anlamda bir çok şeyin farkına varılmasını sağlyor.Psikiyarist olması da büyük etken..Ve ben de senin gibi gıpta edyorum..Paylaşım için teşekkürler.Okuma listeme aldım:)

Delibu! dedi ki...

Zeynebi;
Fikir paylaşımı her daim lazım ve güzel ^^ ne güzel!
Ecmain!
Evet psikiyatr olması bilimsel yaklaşmasına sağlıyor, bu da güzel bir bakış sağlıyor.

Sevgiler Zeynepcim.

sefa sakarya dedi ki...

O kadar güzel ifade etmişsiniz ki,Kemal Sayar'ın bir kitabını okumasam ayıp olacakmış gibi geliyor..:)

sefa sakarya dedi ki...

Öyle güzel ifade etmişsiniz ki,Kemal Sayar'ın bir kitabını okumazsam ayıp olacakmış gibi geliyor..:)

Delibu! dedi ki...

Ali Değişmiş;
aslında bu herkesin kendi yaptığı bir proje.

Sefa Sakarya;
Ayıp olmasın o zaman, okuyuverin.
Cezakallahu hayran.

İçtenlikle.

Unknown dedi ki...

Açıkçası katılıyorum ilk yazdıklarına. Aslında bencillik değil de, notlar düşerek okumak öyle geri vermek de bir ayrı güzel.

ben kitaplarıma kıyamazdım eskiden ama anladım ki bu kıymakla ilgili bir durum değilmiş. daha sonradan kitabı eline alıp baktığında, karıştırdığında eskiden sana dokunan satırları görmek çok hoş oluyor.

Bu yazarı da hiç okumadım, yorumundan sevdim aslında. okuyacağım onlarcakiap varken umarım araya sıkıştırabilirim :)

Famelika dedi ki...

Artık bu yazıdan sonra Kemal Sayar okumak farz oldu :)

Delibu! dedi ki...

Ontheroad;
Evet o çizilenleri, notları görmek okudugun ana geri dönmek gibi.

Okunacak öyle çok kitap var ki hakikaten, ama sıkıştırmaya değer ^^

Famelika;
Tefekkürlü okumalar o halde.

Sevgiler

Adsız dedi ki...

Delibuu'cuğum. Öncelikle tanıman için kısaca 'kendi halinde bir bisiklet aşığı' diyebileceğim. Blogumu kapasam da mailimi de değiştirsem buralardayım gördüğün üzre ^^
Bu yazıya yorum yapmazsam ayıp olacaktı zira bir aydır yaptğım bir çok şeyin bu kitabın özüyle ilişiği çok yoğundu. Oldukça yavaşladım... Bu kitabı da okumak istedim, elimdekiler bittiğinde...
Her an iletilerini kontrol ettiğim çeşit çeşit 'şey'lerimi kaldırıp sadece maillerimi bıraktım. An'ı yaşa felsefesini özümserim diye de yeni mail adresimi 'suanburada' yaptım gmail veritabanlı. Vesselam. Yavaşlamak ümidiyle ve duasıyla.

Delibu! dedi ki...

sadecehuzur;
Tanımam mı hiç!
İşte bunu yapabilmeyi başarabilmek bu ağda tebrikli bir şey, Rabb'im daim eylesin bana da yavaş yaşamayı nasip etsin.
Haberlerin eksik olmasın, ve dahi sen de ^^

Sevgiyle.

Dilsad dedi ki...

Bende bu yavaşlama isteği Momo'yu okuduktan sonra oldu. sözde çocuk kitabı ama, ne niyete okursan o oluyor istersen felsefe diye oku istersen tasavvuf... Tavsiye ederim .Ben de sizin önerinizi merak ettim en kısa zamanda okuyabilmek dileğiyle. bloğunuzu yeni buldum çok keyifli bir yer...