21 Aralık 2010 Salı

20 Yaş Sendromu.

  Şu dünyada 20 yıldır yaşıyormuşum, yeni farkına vardım :) Yaklaşık yarısı bilinçsiz, lay lay lom geçen yıllar, klanı ise birşeyler yapılması gereken yıllardı. ‘Acaba 20 yılı nasıl geçirdim?’ sorgulamasını yapma zamanı sanırım. Bazen insanın böyle sorgulamalar yapması gelecek adına güzel bir adım oluyor; pişmanlıkların farkına varmak ya da güzel yaptıklarını daha da ilerletmek adına. Tabi ‘Nasıl geçti?’ sorusuna verdiğimiz cevap da göreceli aslında. Kimisi için güzel ‘gençliğini yaşamak’, eğlenmek iken, kimisi için mükemmel başarılar elde etmek, kimisi için ise O’nun rızası çerçevesinde yaşamak vb. olabilir. Benim için ne mi? Benim için olanı boşverelim de şimdi herkes kendi sorgulamasında, kendi doğrularına göre geçirip geçirmediğini kontrol etsin bakalım. Zaten hayatı tamamen doğru yaşamak mümkün değil tabi ki. Böyle olsaydı tazelenemezdik diye düşünüyorum, hatalarımız çok büyük olmadığı müddetçe bizi tazeliyor kimi zaman. Eğer hatasız olduğumuz düşünüp seviniyorsak, en büyük hatayı o an yapıyoruz diye düşünüyorum. Çünkü yanlışlarımız pişmanlıkları, pişmanlıklar da yenilikleri ve doğru kararları getiriyor ardında. Bir şair ‘Hatasız kul olmaz.Hata olmadan kul kendini bulamaz.’ diyor. Konuyu yine çok fazla saptırmayayım, hata işleyin demek değil tabi tüm bu söylediklerim ama küçük hatalarımız bizi daha iyiye götürmeli diyorum.

     Bir de 18 yaş bana çok da bir şey gibi gelmemişti ama 20, koskoca 20 diyorum nedense :) Küçükken 20li yaşlar çok uzak ve büyük gelirdi ama o da geldi, çok büyüdüm sanki! Hep derler ya 20den sonrası çok çabuk geçer diye ondan korkuyorum sanırım, ki bana 20 yıl bile çok çabuk gibi geliyor. Neyse bunlara çok da takılmamalı :) Hayatı kendi ‘güzel’imize göre yaşamaya çalışmalı, dönüm noktaları güzel başlangıçlara sebep olmalı diyorum ve ‘güzellik’ler hep bizimle olsun inşallah diyerek sonlandırıyorum :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

galiba her yaşın sendromu var ve yaş ilerledikçe geriye dönüp bakmalar artmaya başlayacak. ben geriye dönüp baktığımda geriye kocaman bir hiç kalmış gibi geliyor, belki aslında öyle değil ama bana öyle geliyor.

Delibu! dedi ki...

Evet her yaşın kendine göre ayrı bir anlamı var, geride bıraktığımız her yaştan sonra geriye bakmalı.

Ama 'hiç' demek haksızlık olur bence. Evet insan hatalar yapıyor, boşa geçirdiği zamanlarda oluyor ama koca 'hiç'lerin olduğunu düşünmek insanı umutsuzlaştırır diye düşünüyorum. Bence 'hiç' leri doldurmaya bakmalısın :)